Beklenen gün geldi, çattı. Bugün iş yerimdeki son günümdü. Artık resmi olarak yine işsizim. Amannn ne güzel. Bu seferki bir önceki gibi beklenmedik bir şekilde, kendi isteğim dışında gelişmediği için mutsuz değilim. Tam tersine bir rahatlama geldi. Öyle sıtkım sıyrılmış ki oradan, bugün resmen benim kurtuluş günümdü. Yarın da işçi bayramı zaten. İşsizliğimi kutlama günü addediyorum bu sene 1 Mayıs'ı.
Bugün yine ofiste sarkıntılık eden ayı öküzüyle birbirimize girdik. En son attığı msglara cevap vermedim diye bana küstü kocaman adam. Küsse iyi, bir de kedinin uzanamadığı ciğer misali sürekli azarlayıp, bağırıyor. O garip insanlardan kurtulduğum için çok mutluyum. Sadece kızları özleyeceğim. Onlara çok alışmıştım. Sabahları denize nazır kahvaltı edip, öğlenleri Türk kahvesi eşliğinde bol bol dedikodu yapıp, eğlenirdik. Tek üzüntüm onlardan ayrılmak oldu. Akşam iş çıkışı hep beraber caddeye yemeğe gittik. Öyle güzel şeyler söylediler ki benim hakkımda, gözlerim doldu. Ne mutlu benim adıma ki her gittiğim iş yerimden beni seven, gitmemi istemeyen insanlar kazanıyorum. Ama nasılsa alışırım buna da. Bu küçük hanım nelere, kimlerin yokluğuna alıştı. Buna mı alışamayacak. Hehehytt!!
Gerçi bana kalırsa unutmak, acının ya da özlemin azalması diye bir şey yok bu dünyada, sadece alışmak var...
Boşluğa düşücem yine muhtemelen. İş arama süreci asabiyetimi hoplatıyor. Kariyer.net'e dadanıp, binlerce saçma iş ilanına saldırıp, kurumsal firmaların ilanlarına bakıp hayal kurma dönemine giriyorum, kolay değil malum. Eğer bu sefer de kurumsal firmalardan görüşmeye çağırılmazsam, yönetici asistanlığına geri dönüş yapıcam. Beni çekip vursan daha iyi. Ama görüldüğü üzere bu sikimsonik hayatımda kurduğum hiçbir hayal gerçekleşmiyor. Prensler kurbağaya, arkadaşlar kötü cadıya, hayallerimse kabusa dönüşebiliyor.
Bu yıl kesinlikle benim yılım değilmiş. Hayatımda ilk kez replay değil de, forward tuşu istiyorum. Bitsin artık çilem, ben de hak ediyorum mutluluğu be reis. Geçmişim karması ne zaman bitecek acaba?