26 Haziran 2012 Salı

Hatalar

İnsanın kendini değerli hissetmesi için ikinci bir şahsa gerek olmamalı şu hayatta, keza değersiz de hissetmemeli ikinci şahıslar nedeniyle. Ama insanız işte, bazen duymak bilmek istiyoruz sevildiğimizi.  Bu insani ihtiyacımız sebebiyle karşımızdaki erkeğin tavırlarını, sözlerini farklı yorumlayabiliyoruz. Belki o adam aslında gayet sıradan davranıyor ama biz farklı anlamak istediğimiz için anlamlar yüklüyoruz o davranışlara, çıkarımlar yapıyoruz.

Uzaktaydı iki haftadır, yurt dışında. Konuşma, görüşme imkanımız yoktu. Ama o her internet bulduğu yerde bana mesajlar attı, resimlere boğdu. Ülke ülke gezerken, her fırsat bulduğunda aklına gelmem beni inanılmaz mutlu etmişti. HATA 1: Hemen beni özlediğini, bu yüzden de benimle konuşmak istediğini düşündüm. Oysaki adam ofisten başka bir kıza da aynı resimleri göndermiş oradayken. Yüzümü unutmuşundur belki diye gönderdiği resmi bile göndermişti. Kız da bilmeden tek tek gösterdi resimleri.

Otelden check out yaparken, uçağa binmeden önce mesaj attı, haber verdi. Istanbul'a sabaha karşı iniş yaptığı için akşam üzerine kadar uyudu. Uyanır uyanmaz mesaj attı. Üstünde "Özledim oğlum" yazan şapşal bir köpek resmi gönderip, neden onu döndüğünde aramadım diye bana sitem etti. HATA 2: Bana haber veriyor, uyanır uyanmaz aklına ben geliyorum. Onu aramadım diye kırılıyor, çünkü bana değer veriyor diye düşündüm. Oysa ki zaten uyanmış akşam için planlarını yapmış ve bu planların içerisinde ben yer almıyorum.


Vizyona onun bayıldığı bir oyuncunun filmi girdi. Ben de açık hava sinemasına bayılıyorum. Hemen mesaj attım o başka bir ülkedeyken. "Döndüğünde bu filme gidiyoruz haberin olsun." Tamam, dedi karşılık olarak. HATA 3: Ben havalar uçtum, yaşasın beraber film izleyeceğiz, bir şeyler yapacağız birlikte diye. Oysa dün, "Biliyorum sana söz verdim önce ama Çarşamba günü arkadaşlarla gidicez. İstersen sen de gel, istemezsen seninle de giderim." dedi. Anlayamadığı şey benim sinemaya gidecek birini bulamadığım için onu çağırmıyor olmam. Sadece onunla izlemek istediğim içindi teklifim. Benim ikimiz için yaptığı planı, o gidip başka arkadaşlarıyla yapmayı uygun görmüştü.


Bütün bu maddeler bünyede hayal kırıklığı yaratıyor. Nasıl da kırılıyorum, nasıl da değersiz hissediyorum. Aslında diğer insanlardan bir farkım olmadığını, ofisteki kız, kıllı arkadaşları onun için neyse ben de oyum işte onun gözünde.  Ama o kadar ustalıkla yapıyor ki bunları, hiçbir şey söyleyemiyorum. Hemen kendime özel olduğunu sanıyorum. O benim için ne kadar özelse ben de o kadar sıradanım nazarında. Ben mi algıda seçicilik yapıyorum yoksa o mu beni parmağında oynatıyor bilemiyorum. Adı, tasviri ne olursa olsun, kendimi önemsiz hissettiriyor. Bu da benim için yetiyor.