1 Nisan 2013 Pazartesi

Erkekten arkadaş olmaz, hele müdüründen asla !

Yeni iş, yeni ofis, yeni insanlar malum. Ofiste kadın hakimiyetinin yanı sıra tek  erkek var. O da firmanın kâr ortağı. Ben mizaç olarak sıcak kanlıyımdır, çok kolay iletişim kurarım. Kadınların aksine erkeklerle daha rahat anlaşırım. Onlarla herşeyi konuşabilir, kaprislerini çekmek zorunda kalmam. Gerçekten zaman zaman hemcinslerimden ve kendimden nefret ettiğim olabiliyor. Hep bu östrojen denen bok yüzünden.Cem Yılmaz'ın dediği gibi dijital kafalar...

Her ne kadar erkeklerle çok iyi anlaşsam da erkek milletinde garip bir algı var. Bir kadın onlara sıcak davranıyorsa, kesin onlardan hoşlandığımızı düşünüyorlar. Arkadaşlık boyutundan sapıyor. Bugüne kadar çok samimi olduğum erkek arkadaşlarımın çok azıyla arkadaş kalabildim. İçimde duygular olmayınca çok rahat davranıyorum, bu da sanırım hoşlarına gidiyor, bilemiyorum. Kadınlar hisseder ya karşısındakinin bir şey hissedip hissetmediğini, ben de hissediyorum haliyle. Ama konu oraya gelmesin diye bin tane takla atıyorum. Bazen kaçınılmaz son oluyor, bazen de paçayı yırtıyorum. Sonuç olarak hep sarpa sarıyor. Yine aynı saçma durumun içerisindeyim ama bu sefer ki maalesef yaşıtım değil ve maalesef ki kendisi müdürüm. Firma kurumsal olmayınca herkeste bir enseye şaplak g.te parmak durumu söz konusu. İlk hafta herhalde herkese böyle davranıyor, bana özel değil diye düşünmüştüm. Daha sonra işin rengi sıçtın sarısına döndü. 

Ev arıyor bu müdür bizim oralarda. Ben de bir kaç yer önerdim. Telefon numaramı aldı. Her gün ofisten erken çıkan adam benimle aynı saatte çıkmaya başladı. Arkadaşımla rakı balık yapacağımız yere bıraktı. Arkasından lüzumsuz çok içme, dikkatli ol gibisinden mesajlar attı. Bir kaç gün sonra işten geç çıkmam gerekti, bekledi bekledi çıktı. Daha sonra mesaj atıp, çıktın mı diye sordu ve yemeğe davet etti. Sürekli kibarca bir reddetme halindeyim. Ofisteki en büyük eğlencesi benim, durup durup benimle uğraşıyor. Kahvaltıya çağırmalar, gittiğim yerleri sormalar başladı. En son nokta olarak geçen gün, "Güzel yüzlü kız" diye mesaj attı. Hadi bir şey sorduğunda reddederek cevap verebiliyorum ama böyle mesaja ne yazıcam? Cevap versem bir dert, vermesem bir dert. Öyle zor durumda bırakıyor ki beni. Her saniye bizim odamızda, sürekli yüz yüzeyiz. Cevap vermedim yine de. Adam 38 yaşında, evlenmiş boşanmış, bok gibi parası olan, tombik, piç bir tip. Sürekli evlilik konuşmaları yapıyor. Sık dişini, çıkacaksın nasılsa diyorum ama daha bir ayım var. Napıcam bilmiyorum. Sevgilim var numarasını yapmak için çok geç, herkes biliyor kimse olmadığını. Boğuluyorum resmen.İki yüz vermeye, kibarlığa gelmiyor bu erkekler. Hemen saldıraya geçiyorlar. 

Gelecekteki bana not :  Sen sen ol, erkeklere samimi davranma, güleryüz hiç gösterme. Belden aşağı muhabbetlere sakına girme, erkekler erkek gibi olabiliyorsun çünkü. Yapma! Aka boka gülen bir insansın, gülmemeye çalış. Şimdi uslu bir kız ol ve edebinle sessiz sessiz otur. Afferin.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder